Meme kistleri, memede en sık görülen lezyonlardan biridir. Fibrokistik hastalık olarak da bilinir.
Kistler, meme kanallarının genişlemesi ile oluşan, içi sıvı dolu keseciklere denir. Sayıları 1 tane olabileceği gibi 1’den fazla ve yaygın şekilde de görülebilirler. Meme kistleri, kendilerini memede ağrılı kitle olarak gösterebildiği gibi, hiçbir semptom vermeden de bulunabilirler. Hiç semptom vermeyen kistler, ultrason kontrolleri rutin taramalardaki ultrason kontrolleri sırasında fark edilirler.
Kistler genellikle müdahale gerektiren lezyonlar olmayıp takip yeterlidir. Kist içine kanama, büyüme (genellikle 3 cm üzeri),ciddi ağrı gibi bulgular ortaya çıktığında müdahale gerekebilir.
Kist müdahalesinde operasyon çok tercih edilen bir yöntem olmayıp, enjektör yardımı ile kist aspirasyonu (kist sıvısının boşaltılması) işlemi yapılır. Alınan sıvı materyal patolojik incelemeye gönderilir ve takibe alınır. Kistin tekrarlaması, solid kompanent içermesi, kist aspirasyonu sonrası kistin küçülmemesi gibi bulgular ortaya çıktığında cerrahi müdahale gerekebilir. Kistler, menistrial siklus (adet dönemi) ile ilişkili olarak büyüyüp, küçülebilirler. Bu dönemlerde ağrılı kitleler olarak fark edilebilirler.
Eğer kistler ultrason kontrollerinde düzgün sınırlı, içerisindeki sıvının homojen olduğu saptanır ise, bunlara basit kist denir. Bunların bir kısmı tamamen kaybolabilir. Ve bu kistlerde kansere dönüşüm gözlenmez. Muayene de fark edilmeyen ve şikayet oluşturmayan kistlerin takibine de gerek yoktur.
Yapılan bütün son kontrollerinde komplike kist olarak adlandırılan sıvı içeriklerinin yanında solid kompanentte içeren kistler takip edilmesi gerekir. Gereğinde biyopsi ile patolojik tanı konmalı ve uygun vakalarda cerrahi planlanmalıdır. Memede görülen kistlerin büyük çoğunluğunun tedavi ihtiyacı yoktur. Basit kistler de takip yeterli iken, komplike kistler daha sık ve düzenli takip gerektirirler.
Kadınlarda menopoz öncesi %30-40 oranında görülen kistler oldukça yaygın saptanan lezyonlardır.
Meme kisti, meme kanallarının tıkanması ile tıkanan kanallarının içinin sıvı ile dolmasıyla kistler oluşur. Bu yapının kansere dönüşüm riski olmaması nedeniyle, fibrokistik hastalık olarak da adlandırılır. Memede kist oluşmasında çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları, psikolojik düzensizlikler ve hormonal dalgalanmaların rolü olduğu düşünülmektedir.
Meme kisti, en çok memede ele gelen ağrılı ya da ağrısız kitle olarak saptanır. Kistin büyümesi, kist içine kanama olması gibi nedenlerle ağrıya neden olabilir. Bunların dışında çoğunlukla hiçbir bulgu vermeksizin rutin kontroller sırasında ultrason ile milimetrik boyutlarda kistler tekli ya da çoklu kistler saptanabilir.
Meme kistleri, memede en sık görülen lezyon olmasına rağmen büyük çoğunluğu ağrısız ve ultrason kontrollerinde rastlantısal olarak saptanırlar. Ancak büyük boyutlara gelmiş, kist içine kanama olmuş, enfekte olmuş (travma) gibi nedenlerle kistler ağrıya sebep olabilir.
Memede kistler basit ve komplike kistler olarak görülürler. Basit kistler, kist duvarının düzgün olduğu, içerisini dolduran sıvının ultrasonda homojen göründüğü kistler olarak bilinir. Bu kistlerin takibi yeterlidir. Genellikle tedavi gerektirmezler.
Komplike kistler ise, kistin duvarının bir kısmında solid kompanent olarak bilinen kalın duvar yapısı saptanır. İçerisinde yoğun içerikli kistik sıvı gözlenebilir. Bu tür kistlerin takibi düzenli aralıklarla yapılmalıdır. Uygun görüldüğünde biyopsi ile patolojik inceleme ve gerektiğinde cerrahi planlanmalıdır.
Memede ele gelen her türlü lezyon kitle olarak ifade edilir. Bu kitlenin iyi ya da kötü huylu olduğunun ayrımını yapmak için muayene, ultrason ve mamografi gibi yöntemler kullanılır. Meme kistleri de meme kitlesi olarak adlandırılır. Meme kanseri de bir meme kitlesidir. Ancak kistler, genellikle iyi huylu olduğu için cerrahi gerektirmeden takipte kalınılması yeterlidir.
Kist oluşumunda, hormonal faktörlerin önemli rol oynamasından dolayı adet dönemlerine yaklaştığında ve adet dönemlerinde daha çok ağrılı lezyonlar olarak saptanırken, adet bitimiyle birlikte kistlerde değişim ve dönüşüme uğrayabilir ve şikayetler azalır. Bu nedenle basit kistler, büyüyebilir, çoğalabilir, kaybolabilir, tekrar ortaya çıkabilirler. Ancak bu tür durumların hiçbirisi kanserle ilişkili değildir.
Meme kistlerinin, genellikle takip edilmesi yeterlidir. Tedavi gerektirmezler ancak komplike kistler (kist oluşturan duvarın bir kısmında kalınlaşmanın olması),kist içerisine kanama olması, kistin kısa sürede büyümeyerek ağrıya neden olması, kistin enfekte olması gibi durumlar ortaya çıktığında kistin aspirasyonu (içerisinin boşaltılması) gerekebilir. Eğer takiplerinde şüpheli bulgu saptandığı taktirde biyopsi yapılarak gereğinde cerrahi müdahale yapılır.
Meme kistleri, memede görülen basit meme kistleri iyi huylu lezyonlardır. Meme kanserine dönüşmezler, takip edilmeleri yeterlidir.
Meme kistleri, memede lokalize ya da yaygın meme ağrısı olarak kendini gösterebilir. Bazen hastalar hassasiyet, dolgunluk hissi, ağırlık hissi olarak da şikayetlerini tarif edebilirler. Ancak meme kistleri kol ağrısı yapmazlar.
Meme kistlerinin, büyüklüğünün kanser oluşumuyla bir alakası yoktur. Çok büyük boyutlara da ulaşabilirler. Burada önemli olan büyüklük değil, kistin duvar yapısının düzensizliği, solid kompanent içermesi kist içeriğindeki sıvının homojen görünmemesi gibi nedenler ile biyopsi yapılabilir. Biyopsi sonucuna göre de cerrahi planlanabilir.
Sezai hocama bir referans aracılığı ile ulaştım. İnternetten yaptığım araştırma sonucunda hocam ile görüşmeye karar verdim. İlk olarak telefon ile görüştük. Çok ilgili ve dikkatle şikayetlerimi dinledi kulağıma taktığım piercing sonucu keloid tanısı konuldu. Hocam tüm sür{...}
Öncelikle Sezai Hocam ile tanıştığım için ve beni bu hastalıktan kurtardığı için çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. Rutin kontrollerim esnasında yapılan tetkik ile meme kanseri olduğumu öğrendim. Beni ve ailemi yıkan bu durum karşısında ne yapacağımı bilmezken interne{...}
Benim Sezai Hocamla tanışma sebebim safra kesesinde yaşadığım sıkıntıyla bağlantılı oldu. Bir akşam iş yerinde mide ağrısı şikayetiyle doktora gittim. Yapılan muayene sonrasında bana safra kesesi ameliyatı önerildi. Bir danışanından Sezai Bey'in çok iyi bir doktor olduğu{...}