Günümüzde en sık rastlanan ve görülme oranı hızla artan cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında genital siğil yer alır. HPV virüsünün bulaşmasıyla ortaya çıkar. Tekli ya da gruplar halinde siğiller oluşturur. Toplumun yarısından fazlası hayatının bir döneminde genital siğil virüsleri ile karşılaşmaktadır.
200’den fazla tipi olan HPV virüsünün yüksek riskli olan tipleri tedavi edilmediği takdirde kadınlarda rahim ağzı ve vajen, erkeklerde ise penis kanserine yol açar. HPV virüsü kadın ve erkeklerde anüs kanseri ve orofarengeal bölge kanserlerine de yol açtığı bilinmektedir.
Genital siğil belirtileri, kadınlarda vajina duvarında, dış genital bölgeler ile anüs anal kanal ve rahim ağzında görülebilirler. Erkekte penis, sktorum ve anüste görülebilirler. Karnabahar şeklinde tekli ya da grup halinde siğiller olarak görülür.
Genital bölgedeki siğiller fark edildiğinde tedavi edilmelidir. Genital siğiller cilt teması ile bulaşır. Çok nadiren cinsel yolla olmayan bulaşlarda bildirilmiştir. Esas bulaşma şekli cinsel yolladır.
Genital siğil virüsü HPV bulaştıktan 2-6 ay sonra, siğil oluşumu başlar. Oluşan siğiller genellikle ağrısızdır. Ancak kaşıntı, yanma ve sürtünmeye bağlı kanama görülebilir.
Genital siğil, kadında vajen ve etrafında; erkekte penis, skrotum (yumurtalık torbası) ve etraf dokuda oluşan siğillerle bulaşan bir hastalıktır. Bulaşmasında cilt teması önemli bir faktördür. Bu hastalık aktif lezyonu olan (siğili olan) kadın ya da erkek farketmeksizin hasta olmayan kişiye bulaştırır.
Bulaş büyük çoğunlukla cinsel yolla geçmekle birlikte, çok nadir olarak başka bulaş şekilleri de bildirilmiştir. Hastaların genital siğil tedavisinden sonra aktif lezyon olmadığı sürece bulaştırıcılıkları yoktur.
En yüksek riskli gruplar: Tip 16, 18, 31 ve 45’dir. Yüksek risk grupları; Tip 33, 35, 39, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73 ve 82’dir. Diğerleri orta ve düşük risklidirler.
HPV’nin yayılmasını bağışıklık sisteminin zayıflığı, vücut direncini baskılayan (steroid) ilaç kullanmak, travma, uykusuzluk, yorgunluk (vücut direncini düşüren durumlar) sigara, folat eksikliği gibi durumlar yayılımını artırır.
Her aşıda olduğu gibi HPV aşısı da tedavi amaçlı değil, koruma amaçlıdır. Aşılama en yüksek riskli tipleri için yapılır. HPV ile hiç karşılaşılmadığı taktirde aşının koruyuculuğu çok yüksektir. Aşı 9-16 yaş arasındaki genç kız ve erkeklere yapılabilir.
Eğer daha önce hiç cinsel deneyimi olmadıysa, ileri yaşlarda da yaptırılabilir. Cinsel aktivitesi olan insanlara da yaptırılır ancak koruyuculuğu düşüktür. Aşı 3 doz halinde yapılır. 0., 2. ve 6. ay şeklinde aşı programı uygulanır.
Genital siğil tedavisi uygulamalarında birçok yöntem vardır. İlaç tedavisi kullanılabileceği gibi; cerrahi, lazer, krio gibi yöntemler de kullanılabilir. Tedavisiyle birlikte mutlaka vücut direncini artırıcı önlemlerde alınmalıdır. HPV tedavi edilirken hastanın eşi de mutlaka kontrol edilmeli ve tedavi edilmelidir.
Genital siğillerin tamamen geçmesi için profesyonel tıbbi tedavi gereklidir. Bunun yanında bağışıklık sistemini güçlendirmek, sağlıklı beslenmek ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Ayrıca HPV aşısı, özellikle genç yaşlarda yapılırsa enfeksiyon riskini büyük ölçüde azaltabilir. Siğiller tedavi edilse bile HPV virüsü vücutta kalabileceğinden, düzenli kontroller aksatılmamalıdır.
Genital siğillerin tedavisi kişiye ve siğilin yaygınlığına göre değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
Genital siğiller, kadın ya da erkek de siğil olarak (aktif lezyon) mevcut ise bulaştırıcılığı vardır. Ancak tedavi edilerek aktif lezyonların ortadan kaldırılması ile bulaştırıcılığı da engellenir.
Unutulmamalıdır ki; aktif lezyon olmadığı durumlarda tamamen normal iken vücut direncinin düşmesi ile, vücut direncini baskılayan ilaçların kullanılması ile, stres gibi immüniteyi baskılayan faktörler sonucunda saklı olan bu virüs (latent) tekrar ortaya çıkabilir.
Aynı ya da farklı bölgelerde siğil şeklinde kendini aktif lezyon olarak gösterir. Bu nedenle tedavi sonrası hastalara vücut direncini arttırıcı, destek tedavilerin verilmesi gerekmektedir.
Genital siğiller, kendiliğinden geçmeyeceği gibi tedavi edilmediği taktirde hem büyüme, hemde yayılma eğilimindedirler. Bu da uygulanacak tedavinin süresini ve büyüklüğünü artırmaktadır. Genital siğiller, görüldüğü ya da fark edildiği anda hem bulaşıcılığı önlemek, hem büyüme ve yayılmasını engellemek, hemde olası diğer problemlerin önüne geçebilmek için tedavi edilmelidir.
Genital siğiller, genellikle cilt renginde veya hafif pembe tonlarında, küçük kabarıklıklar şeklinde ortaya çıkar. Tek tek veya kümeler halinde olabilirler. Genellikle ağrısızdırlar, ancak kaşıntı, rahatsızlık veya nadiren kanama gibi belirtiler gösterebilirler. Bazı siğiller, zamanla büyüyerek karnabahar benzeri bir görünüme ulaşabilir. Eğer genital bölgede alışılmadık bir kabarıklık veya lezyon fark ederseniz, bir uzmana danışmanız önemlidir.
Genital siğillerin kendisi doğrudan hayati bir tehdit oluşturmaz, ancak altta yatan nedeni HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonudur. HPV'nin bazı türleri rahim ağzı kanseri başta olmak üzere bazı kanser türlerine yol açabilir. Özellikle kadınlarda düzenli smear testi yaptırmak, HPV’nin olası etkilerini erken dönemde tespit etmek açısından önemlidir. Erkeklerde de HPV enfeksiyonu penis, anüs veya boğaz kanseri riskini artırabilir.
Genital siğillerin temel nedeni, cinsel yolla bulaşan HPV virüsüdür. HPV, cilt teması yoluyla kolayca bulaşabilir ve belirti vermeden uzun süre vücutta kalabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, stres, sigara kullanımı ve hijyen eksikliği gibi faktörler siğil oluşum riskini artırabilir. Prezervatif kullanımı riski azaltabilir, ancak tamamen koruma sağlamaz.
Vajinal siğiller, genellikle yumuşak, et renginde veya pembe renkte çıkıntılar şeklindedir. Tek başına küçük bir kabarıklık olarak başlayabilir, zamanla büyüyüp çoğalarak kümelenebilir. Karnabahar benzeri bir görünüme sahip olabilirler. Vajina içinde veya çevresinde gelişebilirler, bazıları dışarıdan görülebilirken bazıları ancak jinekolojik muayene sırasında tespit edilir.
Erkeklerde genital siğil en sık penis, testis torbası (skrotum) kasık bölgesi, anüs çevresi ve uyluk iç kısmında görülür.
Genel cerrahi hastalıkları ile ilgili tedavi sürecinizde, doğru teşhis ve etkili tedavi yöntemleriyle yanınızda olmaya özen gösteriyoruz. Burada, benimle sağlık yolculuğunu paylaşan hastalarımın gerçek deneyimlerini okuyabilirsiniz. Onların samimi yorumları, sizin için de yol gösterici olabilir.