Safra kesesi karnın sağ ve üst bölgesinde karaciğerin hemen altında bulunan bir organdır.
Safda kesesinin ana görevi, karaciğerde üretilen safrayı depolayarak konsantre etmek ve safrayı safra kanalına boşaltarak sindirime katkıda bulunmaktır. Sindirimde ise yağ sindirimine yardımcıdır.
Karaciğerden günde yaklaşık olarak günde 1 litre safra üretilir. Bu safra kesesinde depolanır ve konsantre edilir. Safra yağ sindirimi ve vitamin emilimini sağlamak amaçlı sindirime destek olur.
Özellikle yağlı yiyecekler tüketilmesinden sonra safra kesesi içerisindeki konsantre olmuş safrayı, safra kanalı yoluyla on ikiparmak bağırsağına akıtır, böylece yağ sindirimi başlamış olur. Bu nedenle safra kesesi hastalığı olan hastalar yağlı yemek sonrası şikayetlerinde artma hissederler.
Safra kesesinde boşalma probleminin olması ve safranın akışkanlığının azalması ile safra çamuru ve sonrasında da safra taşı ortaya çıkar. Safra kesesi taşı, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Safra kesesi taşı sayısı ve boyutları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Safrada aşırı kolesterol varlığı, safrada aşrı bilurubin varlığı, safra kesesinin boşalma probleminin olması, safra taşı oluşumuna neden olur.
Safra kesesi taşları başlangıçta hiç belirti vermeyebilir. Büyük çoğunluğu bu şekilde sessiz seyreder. Bu taşlar genellikle tesadüfi şekilde saptanır. Safra kesesi içerisindeki taşlar safra kesesinin çıkışını tıkayıp, safra kesesi boşalmasını engellemeye başladığı anda semptomlar ortaya çıkar.
Safra kesesi taşı olan hastalar acil servise yağlı bir yemek sonrası (genellikle akşam yemeği) 2-4 saat sonra şiddetli karın ağrısıyla başvururlar. Bulantı ve kusma olabilir. Yapılan muayenede sağ üst kadranda ağrı ve hassasiyet mevcuttur. Ağrı gaz ağrısı, kalp krizi, mide ağrısı gibi hastalıklar ile çok benzerlik gösterirler. Ağrı sağ üst kadranda sık ratlanırken karın ortasında, sağ omuzda, sağ karın yanı gibi bölgelerde de ağrı olarak görülebilir.
Eğer safra taşları, safra kesesi kanalından geçecek kadar küçük ise safra kanalına geçerek tıkanma sarılığı gibi daha sıkıntılı tablolara yol açabilirler. Ateş, ağrı, sarılık, idrar renginin kahverengi olması, bulantı, kusma gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Bu oldukça sıkıntılı bir tablodur.
Taşın, kanalı tıkaması ile birkaç saat içerisinde safra kesesi iltihabı (kolesistit) görülür. Eğer bu tabloya enfeksiyonda eklenirse ciddi problemlere yol açabilir. Ana safra yollarına düşen taşlar safra kesesi ile birlikte pankreas bezini de etkileyebilir. Bu da yapılacak operasyonu ertelemeye neden olur. Pankreasın etkilenmesi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Taşın safra kanalını tıkaması ile hastalar ani, hızlı başlangıçlı ve ağrı kesicilere çok iyi cevap vermeyen karın ağrısı hissedebilirler. Bu ağrı, sırta-omuza yayılabilir. Beraberinde bulantı, kusma, idrar renginde koyulaşma, açık dışkı rengi, ishal ya da aşırı gaz ve sindirim problemleri görülebilir.
Safra kesesi taşları sürekli safra kesesinin iç duvarını tahriş ederek kronik bir iltihaplanmaya sebep olarak uzun dönemde safra kesesi kanserine dönüşebilir. Safra kesesi taşlarında sıklıkla safra kesesi iltihabı, ortak safra kanalının tıkanması, pankreas kanalının tıkanması, ileri dönemde de safra kesesi kanseri oluşumuna neden olabilirler.
Safra kesesi taşı, kadınlarda daha sık görülmekle birlikte 40 yaşın üzerinde olmak, aşırı kilolu olmak, hareketsiz yaşam tarzı, hamilelik, yağdan zengin beslenme, liften fakir diyet, aile hikayesi, ailesinde safra kesesi taşı olması, şeker hastalığı, hızlı kilo verme, doğum kontrol hapı, karaciğer hastalıkları ve kan hastalıklarında görülme sıklığı artar.
Hastanın tanısı, klasik muayene bulguları, kan ve idrar tahlilleri ve USG ile konulur. Nadir olarak tomografi ya da MR’a ihtiyaç duyulur. Safra kanalı içerisindeki taşlar için safra yolları MR’ı (MRCP) gereğinde de endoskopik girişimsel (ERCP) yapılır.
İlk yapılacak tanısal tetkik ultrasondur. Bu tetkik ile safra kesesi taşı, duvar kalınlığı ve etraf sıvısı saptanarak enfeksiyon tanısı konulur. Bu durumdaki hastalara öncelikle medikal tedavi ile rahatlama sağlanmalı ve ilk 24- 48 saaat içinde ise ameliyat planlanmalı eğer bu süre geçirilmiş ise 6-8 hafta sonraya operasyon planlanmalıdır. Buradaki amaç hastaya kapalı yöntem ile (laparoskopik olarak) emeliyat yapabilmektir. Bu sürelerin dışında yapılacak bir operasyonda hastaların açık yöntemle operasyon geçirmesine neden olabilir.
Safra kesesi taşları için en çok kullanılan yöntem laparoskopik, kapalı ameliyattır. Hastaların büyük çoğunluğu laparoskopik yöntemle ameliyat edilir. Her hastaya mutlaka kapalı yöntem ile operasyon başlar ve büyük çoğunluğuda kapalı şekilde tamamlanır.
Kapalı safra taşı ameliyatı, genel anestezi altında hastanın karın bölgesinden 4 adet küçük laparoskopik malzemelerin girişine izin verecek küçük insizyon ile safra kesesi ameliyatı tamamlanır. Hasta ertesi gün taburcu edilir. Taburculuk sonrası ertesi gün banyo yapması söylenir ve günlük aktivitelerine devamı istenir.
Kapalı safra taşı ameliyatı sonrası, hastanın işe ve sosyal hayata dönüş süresi oldukça kısadır. Ameliyat sonrası dönemde hastalara uygulanacak 2.5-3 aylık diyet programıyla safra kesesinin yokluğuna bağlı olan adaptasyon süreci tamamlanır ve sonrasında hasta normal hayatına döner.
Merhaba hayirli aksamlar anneannemde safra kesesi tasi var ve sabahlari hep icim bulaniyor diyor ve kahvalti yapamiyor. Akcigerde su oldugu icin narkoz verip ameliyat yapma korkusu oldugu icin bize bi alternatif bir bilgi verebilirmisiniz? Suanda Kayseri Sehir hastanesinde akcigerinden su aliniyor ve ardindan düzelmesi halinde safra kesesi taslarini aldirmak istiyoruz. Bize yardimci olabilirseniz seviniriz. Lazer tedavisi ile ameliyat yapiyormusunuz yani narkoz almadan. Saygilarla
Merhaba. Geçmiş olsun. Uygun olduğunuzda 0530 176 70 69 ararsanız bilgi verelim..